Bak şimdi… 20 Super Hot diyorlar. Dedim ki “bir meyve oyunu daha mı?” Ama yok öyle değilmiş, bildiğin meydan okuma var bu oyunda. Slotter’da açtım oyunu, başta bir temkinliydim ama sonra? Aman diyeyim! Patır patır düşüyor ekranın ortasına meyveler. Erikler bir yandan, limonlar bir yandan, resmen meyve pazarı kuruldu oraya.
Şimdi dürüst olayım, bu oyun 20 çizgiyle geliyor. İlk başta “az mı bu ya?” dedim ama yok, yetiyor. Her dönüşte başka bir kombinasyon, başka bir heyecan. Bazı oyunlarda dönüyorsun da, kuru gürültü… Burada öyle değil.
Çilek geldi mi gözler açılıyor. Yediler dizilince bir iç geçiriyorsun. Wild mı düştü? Hoppa! Eller hemen tetikte. Ekran renk cümbüşü. Arka plandaki sesler de cabası. Tam gazino havası. Ama cebinde delik açmadan gazino keyfi, öyle düşün.
Slotter sağ olsun, bu oyunu en pürüzsüz haliyle sunuyor. Bastım mı dönüyor. Dönünce de gönül ferahlıyor. Oyunun hızı tam kararında, öyle sıkıcı beklemeler falan yok. Grafikler net, sesler tok. Hani sanki oyunun içinden birisi çıkıp “hadi şimdi kazanma zamanı” diyor sana.
Ve bil ki dostum, Slotter’da oynarken kendini yalnız hissetmiyorsun. Arayüz sade, sistem oturmuş. Kazanırsan güler yüz, kaybedersen “bir daha deneriz” tesellisi.
Yani diyeceğim şu, 20 Super Hot basit bir oyun gibi görünebilir. Ama bazen sadelikte gizli bir tat vardır ya… Bu oyun da öyle işte. Her spin bir umut. Belki büyük ikramiye değil, ama moral ikramiyesi bol. Kafanı dağıt, biraz gül, biraz heyecanlan.
Ve biliyor musun, bazen oyun kazanmak değil; hissetmek meselesidir. 20 Super Hot bana bunu hatırlattı. Belki bana zenginlik getirmedi ama o birkaç dakikalık huzur, heyecan… Parayla alınmaz.
Şimdi dostum… Noel mi, slot mu, geçmiş mi, gelecek mi derken Christmas Carol Megaways bana…
Hadi gel şimdi, dürüst olalım. Klasik slotlar bazen can sıkar. Süslü, göz alıcı, ama içi…
Bak şimdi… Hani bazı oyunlar var ya, ilk bakışta çerez gibi gelir ama sonra bırakmaz.…
Bak şimdi... Hırsızlık mı? Yok be abi, oyun bu! Ama öyle böyle değil, bankayı boşaltma…
Bak hele bak! Yine Afrika'nın tozlu ovalarındayız. Yalnız bu sefer tatil değil, işimiz var. Makaralarda…
Kardeşim şöyle söyleyeyim: Bazı oyunlar var, adı duyulunca bile yüzünde bir sırıtış olur. İşte Ultra…